Şiirleri, yazanların dünyalarına girerek, anlayarak okumayı çok istedim hep.. Uzun bir süre çabaladım, çokça şiir okudum fakat sanırım hep çok düz şiirlere denk geldim ki hepsi ahenkten yoksun geldi çoğu zaman.. "Bu gün kalktım, seni özledim tatlım" şeklindeki düz yazıyı bölüp buna şiir(!) diyenlere denk gelmiştim belki de.. Bu yüzdendir ki ilk (gerçekten içimdeki coşkuya kapılarak) şiir okuma deneyimimi Murathan Mungan ile yaşadım sanırım..
Bu şiir o kadar etkilemişti ki beni, okuyup bir daha okuyordum. Bir insanın yılmışlığı, yaşadığı acı ancak bu kadar ahenkli ve muhteşem anlatılabilirdi herhalde..
Daha az seviyorum seni,
Giderek daha az..
Unutur gibi seviyorum..
Azala azala..
Aramızdaki uzaklığın karanlığında...
Unutur gibi seviyorum..
Azala azala..
Aramızdaki uzaklığın karanlığında...
Geceler kısalıp gündüzler uzuyor öyle olunca..
Daha az seviyorum seni,
Kendini iyileştiren bir yara gibi..
Daha az
Ve zamanla...
Sen geceyi tutuyorsun, ben nöbetini..
Uzak dağ kışlalarında
Görmüyoruz birbirimizi..
Usul usul sis iniyor
Kopmuş yollara..
Işığı hafif, uykusu ağır koğuşlarda üzerini örtüyorum senin..
Bir çığ gibi büyüyorsun rüyalarımda..
Sevgilim.. Sevgilim...
Yıldızları daha büyüktür bazı gecelerin...
Nöbet kadar yalnızken anlayacaksın bunu da...
Artık daha az seviyorum seni..
Unutur gibi, ölür gibi daha az..
Yeniden ödetiyorum kendime
Onca aşkın ödetemediğini..
Kolay değildi...
Yalnızca sevgilimi değil, evladımı da kaybettim ben...
Kaç acı birden imtihan etti beni..
Tek gece vardır insanın hayatında,
Ömür boyu sürer nöbeti..
Bu da öyleydi..
İyi ol...
Sağ ol...
Uzak ol...
Ama bir daha görme beni...
...Murathan MUNGAN...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder