20 Eylül 2011 Salı

Limon'un sihri...


Bekliyorum... O kadar zor ki sabretmek o yoldayken, hatta belki de yola çıkmamışken henüz.. Masamda oturuyorum, etrafıma bakınıyorum..

Artık sabredemeyeceğim anlıyorum, stresten bacağımı sallamaya başlıyorum.. Sinirlerim gerilmeye başlıyor o yokken masamda, hala gözlerim onu arıyor.. Her gelene bakıyorum geliyor mu diye ama boş..

Halbuki sabah uyandığımdan beri onun hayaliyle yaşıyordum, rüyamda bile onu görmüştüm , çünkü gece yatmadan onunla buluşma hayalini kurmuştum çoktan..

Bu düşüncelerin arasında zamanın nasıl geçtiğini anlayamadan karşımda onu gördüm.. Kalbim yerinden fırlayacak gibiydi.. Bembeyaz teni, kahverengi pantolonu ve sarı saçları ile karşımda duruyordu.. Teni öyle yumuşak görünüyordu ki, durmadan onu öpmek istiyordum..

Bana doğru gelirken kalbim yerinden fırlayacak gibiydi, gittikçe hızlanıyordu, patlayacak gibi hissediyordum.. Açtım ona, hemde deli gibi açtım..

Sonunda masama geldi.. Karşımdaydı.. İnanması çok zordu ama karşımdaydı sonunda, evet.. Göz göze geldik bir an ve ben bir daha ayıramadım gözlerimi ondan.. Tepeden tırnağa muhteşem görünüyordu, hele kokusu.. Kokusunu anlatmam imkansızdı, sadece içime çekiyor ve kendimden geçiyordum..

O an hiç bitmesin, hep karşımda kalsın istiyordum, yaşadığımız muhteşem dakikalar (ya da benim muhteşem hissettiğim) hiç bitmeseydi hep taptaze kalsaydı sevgimiz..

Ama artık çatalı elime almanın zamanı gelmişti, karşı koyamaz hale gelmiştim çünkü ona.. En sonunda çatalı batırdım tam yüreğinin üzerine ve onu lokma lokma yemeye başladım.. İlk lokmada tadını anlatmaya kelimeler kifayetsizdi.. İkinci lokma inanılmazdı, üçüncü; hala muhteşemdi.. Dördüncü, beşinci iyiydi.. Altı fena değil, yedi vasat, sekiz börghhhh...

Gittikçe tadın maalesef ki beni baymaya başladı, son çatal artık ilişkimizin tamamen bitmesi demekti limonlu cheesecake'im.. Zaten sen de karşımda değildin ki artık, seni de bitirmiştim ben.. Belki de oradaydın ama kırıntıların benim için bi'şey ifade etmiyordu artık..

Limonlu cheesecake aşkımdın... Her yeni tabakta ağzımın suyu aktı, bıkacağımı hiç düşünmeden iştahla çatallamaya başladım.. Bi süre sonra yoruldum, ona doydum.. Sonunda şişirdiğim göbeğimle doymuş şekilde kırıntılarıyla başbaşa bıraktım seni..

Nerden mi biliyorum?? Çünkü ben de bi zamanlar limonlu cheesecake kadar lezzetli idim... Artık sadece kırıntılarımla başbaşayım...

1 yorum: